29 Kasım 2013 Cuma

Eleştirel Bakış

Taşınabilir diskimde eski bir belge ararken, ilk resim çalışmalarıma rastladım. Eskiye dair birşey bulunca hep tebessüm ederim. "Ana bu da ne?" veya "aa böyle birşey de vardı doğru ya" diyemeden de edemem. Yine benzer nidaları duyan eşim ise herzaman ki gibi tepkilerimi abartılı bulduğundan kendi deyimiyle "korktu". Bu durum bizim evde sık sık yaşanır...:)
Yazımın konusu elbette benim nidalarım ve Murat'ın bunlara tepkisi değil. Bu yazıyı yazmamın asıl nedeni eski çalışmalarımı artık kendim "eleştirebilir" boyuta geçmiş olmam :P
Kıbrıs, 35x50 cm tual üzeri yağlı boya

Yukarıda ki resimi Kıbrıs'dan aldığımız bir kartpostaldan bakarak yaptım. Temmuz 2011 diye tarih atmışım arkasına. Yani nerdeyse 2,5 yıl olmuş bu resimi yapalı. Şimdi ki çalışmalarımla karşılaştırınca ise aradaki farkı çok net görebiliyorum. 
O zamanlar tuale korku ile yaklaşıyordum. Fırçanın ucunun tuale yaklaştıkça titrediğini hatırlıyorum. Ya hatalı olursa, ya güzel olmazsa, ya çizgilerim yamuk olursa...ya ya ya. Oldu da. Fırçanın titrediği resimden çok net belli oluyor. Titreyecek de. Titremese sıkıntı vardır kanımca. Zamanla, çalıştıkça, ürettikçe daha cesur davrandığımı gördüm. Özellikle yaptığım portre çalışmalarımda gördüğüm netice beni cesaretlendirdiğine inanıyorum. (Yağlı boyadan akrilik boyaya geçmiş olmamın da etkisi vardır kuşkusuz.)
Şimdi bu Kıbrıs adlı çalışmayı incelediğimde ise tekne direklerinde ve balkon demirlerinde tedirginlik okuyorum. Binaların dış yüzeyinde belli belirsiz taş olgusu yaratma isteğimde nispeten daha kararlı bir duruş var. Ama özellikle orta binanın kapısı sanırsınız ki tek menteşesi bozuk köhne bir binanın kapısı :) Renkler ise ayrı bir konu. Kardeşim bana sıkça şöyle derdi: "Sanki Şirinler'in renkleri."
İnsan yaşamı boyunca hep böyle değil midir zaten? Bugün dün yaptığımızı beğenmeyiz. Hep "bugünkü aklım olsaydı..." ile başlayan cümleler kurar dururuz. İşte benim çalışmalarım da buna benzer. Tek bir fark var. Ben bu çalışmalarımı beğeniyorum. Çünkü onlar olmasaydı bugün yaptıklarım da olmazdı. Vakit buldukça diğer "ilk" çalışmalarımı da paylaşmak isterim.
Tüm bu yazdıklarım tabi ki artık mükemmel resim yapıyorum anlamına gelmez. Kanımca bir insan hiç bir zaman "ben oldum" dememeli. Bilakis, her geçen gün üstüne katmalı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder